15 Mayıs 2019 Çarşamba

Hla ve Çölyak ilişkisi

Çölyak Hastalığı (ÇH)
Çölyak hastalığı ailesel, yaygın, otoimmün bir hastalıktır. Hastalık, hasta kişilerin buğday, çavdar, arpa gibi bazı tahıllardaki protein glutene karşı hassasiyetinden kaynaklanır. Gluten, alkolde çözünmeyen gluteninlerden ve buğdayda gliadin, çavdarlı sekalin ve arpadaki hordein gibi çözünür prolaminlerden oluşan bir depo proteinidir. ÇH gelişimi, gluten, bağırsak enzimi dokusu transglutaminaz 2'yi (TTG2), glüten peptitlerini değiştiren ve insan lökosit antijenini HLA-DQ2 veya HLA-DQ8'i kodlayan genlerin varlığını gerektirmektedir. Hastalık ince bağırsağın mukozal hasarına göre karakterize edilir. Hastalık poligenik ve multifaktöriyel bozukluktur. İnsandaki en yaygın besin kaynaklı enteropati olmakla birlikte, gluten duyarlı enteropati olarak da isimlendirilen çölyak hastalığının bu zamana kadar sadece çocukluk çağında ortaya çıktığı düşünülmekteydi. Ancak son zamanlarda görülen vakalar hastalığın  yetişkinlerde de ortaya çıkabildiğini göstermektedir.

-Çölyak’ın HLA Yolağı
Çölyaklı bireylerde gıda ürünlerinden gelen gluten, GİS (Gastrointestinal Sistem) enzimleriyle peptitlere ayrışır, bu daha sonra epitelyal bariyerden mukozal lamina propriyaya geçer, bu peptidlerin bazıları, antijen sunan hücrelerin üzerinde ifade edilen HLA-DQ2 veya HLA-DQ8 heterodimerlerine bağlanabilir ve T hücre yanıtlarını tetikledikten sonra bölgesel doku hasarı görülür. TTG2, gluten peptidlerinde bulunan glutamin tortularını glutamik asite dönüştürür ve bu dönüşüm, HLA-DQ2/-DQ8 moleküllerine kuvvetli bir şekilde bağlanan, bozulmuş gluten peptitleri (DGP) üretir. 

Sonuç olarak, artmış gluten antijenisitesi, glutene özgü bir T hücre yanıtını arttırır. Glutenle aktive olan T hücreleri, mukozal inflamasyonu indükleyen ve epitel üzerinde doğrudan sitotoksik etkiye sahip proenflamatuar sitokinleri salgılar. Sonunda ince bağırsakta villöz atrofiye yol açar. Dahası, spesifik T hücreleri DGP ve TTG2'ye karşı yönlendirilmiş antikorlar üretmek için B hücrelerini uyarır. 
Bir başka incelemede vakaların %52.59’unda HLA-DQ2, %14.87’sinde HLA-DQ8, %4.84’ünde genlerin ikisi de bulunmuştur. Vakaların geri kalan %27.68’inde ise genlerin ikisine de rastlanmamıştır. Hastalığın gelişmesinde 
çevresel, immünolojik ve genetik faktörler etkilidir. Hastalığın moleküler mekanizması tam olarak bilinmemektedir. 
Ancak hastalığın HLA moleküllerine bağlanan glutenin, T hücreleri tarafından özel olarak tanınmasıyla gelişen bir dizi reaksiyon sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Hastalığın HLA ile olan bu ilişkisinden dolayı artık HLA tespit testleri hastalığın tanısı için kullanılmaktadır. Fakat HLA grupları farklı popülasyonlarda farklı frekansta olduğu için bu testler kesin sonuçlar vermez. Ama yine de testler hastalığın tanısı için yardımcı olabilmektedir. 

Türkiye’de 75 çocukla yaptığı çalışmada HLA-DQ2 genleri prevalansı %84.7, HLA-DQ8 genleri ise %15.3 olarak bulunmuştur. 

Ülkemizde yapılan başka bir çalışmada 33 çocukla çalışılmış ve DQ2 genlerinin oranı %52 olarak bulunmuştur. 

2010 yılında Polonya’da yapılan bir çalışmada DQ2 %28.5 DQ8 ise %10 olarak tespit edilmiştir. 

Brezilya’da 73 kişiyle yapılan bir çalışmada DQ2 oranı %68.5, DQ8 oranı %17.8 bulunmuştur. Kalan hastaların ise 5’i her iki geni de bulundururken 5’i iki genide bulundurmamaktadır. Çölyak hastalığı HLA ile kronik inflamatuar hastalıklar arasında ilişki kurulmasında öncü bir hastalık olmuştur. Ancak bu ilişki farklı popülasyonlarda değişiklik gösterebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder