19 Mayıs 2019 Pazar

 DİVAN EDEBİYATI GENEL
ÖZELLİKLERİ

 􏰀 Türklerin İslam kültüründen etkilenmeleri sonucu oluşturdukları bir edebiyattır
􏰀 “Klasik Türk Edebiyatı”, “Yüksek Zümre Edebiyatı”, “Havas Edebiyatı” adları ile de anılır.
􏰀 Belirli ilkeler çevresinde gelişen bu edebiyat; şairlerin, şiirlerini “Divan” denilen yazma kitaplarda toplamalarından dolayı daha çok “Divan Edebiyatı” adıyla ifade edilmektedir.

 . Divan edebiyatı, Arap ve Fars kültürünün etkisiyle ortaya çıkmış ve gelişme göstermiştir. Bu edebiyatın ilk ürünleri olan Kutadgu Bilig, Atabet’ül Hakayık gibi eserler daha Orta Asya'da iken (11. ve 12. yüzyılda) verilmiştir. Anadolu'ya göçen Türkler Divan edebiyatını burada da sürdürmüşler, yeni eserler vermişlerdir.

 . Divan edebiyatı 11. yüzyıldan 1860'a kadar ürünler vermiştir. Bu edebiyatta hem şiir hem düzyazı (nesir) alanında eserler vardır; ancak Divan edebiyatı, şiir ağırlıklı bir edebiyattır.

 Divan Şiirinin Genel Özellikleri
􏰀 Divan şiiri ilk örneklerini 13. yüzyılda vermeye başlamış 19. yüzyılın sonlarına doğru gücünü kaybetmiştir.
􏰀 Anadolu'da din dışı şiirler yazan ilk Divan şairi, 13. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış olan Hoca Dehhani 'dir.
􏰀 Divan şiirinde konular oldukça sınırlıdır: İslam mitolojisi, klasik aşk öyküleri, kadın, şarap, din ve tasavvufla ilgili konular ile bazı felsefi düşünceler en çok işlenen konulardır.

 􏰀 Divan şiirinde toplumla ilgili konulara hemen hiç yer verilmemiş; şairler bazen bireysel sorunlarını dile getirmişlerdir: Fuzuli'nin Şikayetnamesi, Şeyhi'nin Harnâme'si gibi. Eleştiriler, düzene değil, kişiye yöneliktir.
􏰀 Divan şiirinde dil Osmanlıcadır. Osmanlıca; Arapça, Farsça ve Türkçe sözcüklerin karmasından oluşan bir dildir. Başlangıçta Türkçe sözcüklerin daha çok kullanıldığı Divan şiirinde, özellikle 16. yüzyıldan sonra dil çok ağırlaşmıştır.

 􏰀 Divan şiiri, kuralcı bir şiirdir. Divan şiirinde konudan çok konunun işlenişi (üslup, anlatım) önemlidir. Aynı konu birçok şair tarafından değişik biçimlerde anlatılmıştır.
􏰀 Divan şiirinde kalıplaşmış sözler çok kullanılmıştır. Her şairin ortaklaşa kullandığı bu kalıp sözlere "mazmun" denir. Mazmunlar, edebiyatta belli kavramları anlatan, onu düşündürüp çağrıştıran sözlerdir.
􏰀 Divan şiirinde söz ve anlam sanatlarına sıkça başvurulmuş; sanatlı anlatım ustalığın ölçüsü sayılmıştır

 􏰀 Şiirde nazım birimi "beyit"ler. Beyit, İki dizeden oluşan söz kümesidir. Şiirlerin uzunlukları beyit sayısıyla ölçülür. Dörtlükler ve bentlerle yazılan şiirler de vardır.
􏰀 Şiirde en küçük nazım birimi tek dizeden oluşur. Bir manzum parça içinde yer almayan böyle dizelere "azade mısra" (bağımsız dize) denmiştir.
􏰀 Şiirde konu bütünlüğünden çok parça bütünlüğüne (beyit güzelliğine) önem verilmiştir. Her beyit kendi başına bir anlam taşır.

 􏰀 Şiirde gazel, kaside, mesnevi, müstezat gibi nazım biçimleri kullanılmıştır. Bunların çoğu Arap ve Fars edebiyatından alınmıştır.
􏰀 Divan şiirine Türklerin kattığı iki nazım biçimi " tuyuğ" ve "şarkı" dır.
􏰀 Şiirde tasavvuf, Sebk-i Hindi ve mahallileşme akımlarının etkileri görülür.
􏰀 Şiirlerde aruz ölçüsü kullanılmıştır. Arap şiirinden Fars şiirine, oradan da Divan şiirine geçen aruz ölçüsü hecelerin uzunluk ve kısalığı temeline dayanır.

 􏰀 Divan şiirinde Aşık Paşa, Nedim ve Şeyh Galip hece ölçüsüyle birer şiir denemesi yapmışlardır.
􏰀 Şiirde "göz için uyak" anlayışı benimsenmiş, en çok tam ve zengin uyak kullanılmıştır.
􏰀 Divan edebiyatında şiirlerin özel bir adı (başlığı) yoktur. Şiirler yazıldığı nazım şeklinin adıyla " gazel, kaside vs." anılır. Adlandırma,
gazellerde uyak ve rediflere göre, kasidelerde betimleme (tasvir) bölümüne göre yapılır

 􏰀 Divan şiirinde aşk ön plandadır. Aşk anlayışı çağın mutlak hükümdarlık sistemine ve tasavvuf düşüncesine dayanır. Sevgili, mutlak iktidar sahibi, zalim, vefasız; âşık ise bahtsızdır. Şairler daha çok platonik bir aşk anlayışını benimsemiştir.

 􏰀
“Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabîb Kılma dermân kim helâkim zehri dermândadır.” (Fuzûlî)
Anlamı: Aşk derdiyle hoşnudum, ey doktor! Bana ilaç verme ki, benim helak olmam; senin derman olsun diye vereceğin zehrindedir.

 􏰀
“Aşk mıdır ki can-ü dil mülkünü yağma eyleyen Aşk mıdır sinem içre gelip de cân eyleyen.”
(Muhibbî)
Anlamı: Sevgilinin gönül varlığını yağma eyleyen aşk mıdır? Ve sonrasında cansız göğsüm içinde, gelişi ile bana tekrar can veren aşk mıdır?

 􏰀 “Bir nefes dîdâr içün bin cân fedâ itsem n’ola Nice demlerdür esir-i iştiyâkıdur gönül.” (Nef’î)
􏰀 Anlamı: Bir nefescik olsun o güzel yüzü görmek için bin canım olsa da kurban etsem yeridir. Gönül nice zamandır onun arzusuyla yana tutuşa esiri olmuştur.

 􏰀 Divan şiirinde kaderci bir dünya görüşü egemendir. Şairler, dünyanın geçici olduğundan, feleğin şerrinden, zamanın kötülüğünden yakınırlar.

 ‘’ Dost bi-perva felek bi- rahm ü devran bi-sükun Dert çok hem-dert yok düşma kavi tali’zebun’’
(Fuzûlî)
Anlamı:Dost pervasız,felek merhametsiz ve zaman durmadan geçiyor;dert çok, dert ortağı yok,düşman güçlü,talih zayıf

 􏰀 Söyleyiş, özentilidir. Ustalık, benzetmeler yapmak; mecazlı, sanatlı deyişler yaratmak, kalıplaşmış anlamlı sözcükleri (mazmunlar) yeniden kullanmakta görülmüştür. Bu nedenle şair, işlenen konudan çok söyleme biçimine (üsluba) önem verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder